.
  Osmanlıda Fotoğraf
 
1830 larda Avrupa'da fotoğrafla ilgili gelişmeler büyük yankı yaparken, Osmanlı Devleti'nde fotoğrafın dinsel sınırlama nedeniyle günah olup olmadığı tartışılıyordu. Bu tarihlerde yayınlanan gazeteler fotoğrafın ne olduğunu, kimler tarafından bulunduğunu ve nasıl kullanıldığını anlatıyordu. 28 Ekim 1839 günü yayınlanan Takvim-i Vekayi gazetesi Degorre adlı bir kişinin makinesinin marifetlerinden söz eden bir yazı yayınlanıyordu. 1841 yılında dünyanın dört bir yanına dağılan Degorre'nin çıraklarından biri olan Mösyö Kompa, Beyoğlu'na gelerek ilk fotoğrafları çekmeye başladı. Hatta Kompa fotoğrafçılığı öğrenmek isteyen meraklılara ücret karşılığı ders veriyor, fotoğraf makinesi de satıyordu. Kompa'nın bu atılımı 17 Temmuz 1842 tarihli Ceride-i Havadis gazetesinde yayınlandı. 1856 da Kırım Savaşı esnasında İstanbul'a gelen Kimyacı Rabach, tüm dinsel baskı ve engellemelere rağmen Türkiye'de ilk fotoğrafhaneyi açan kişi olmuştur. Daha sonraki yıllarda yine dinsel ve sosyal etmenler nedeniyle Türk fotoğrafçılığı çok uzun yıllar gayrimüslimler tarafından yürütülmüştür. İşlerini kısa sürede büyüten Rabach , yanına Diyarbakırlı Kevork ve Vicken kardeşleri çırak olarak almıştır. Bir süre sonra Rabach'ın ülkesine dönmesiyle, onun atölyesini satın alan Kevork ve Vichen kardeşler, portre ve manzara fotoğraflar çekerek ünlerini memleketin her yanına yaydılar. Bu arada saraylılar arasında da fotoğraf merakı başlayınca, çok geçmeden Padişah Abdulaziz tarafından takdir edilen kardeşlere, II Abdulhamit'in tahtaa çıkışında "Ressam-ı Hazret-i Şehriyar" ünvanı verilmiştir. Kevork ve Vichen kardeşler daha sonra Abdullah Biraderler adını alarak müslüman olmuşlardır. Büyük ün yapan Abdullah Biraderler, fotoğrafçılığı yaymak için özel dersler vermeye başlamışlar ve sarayda şehzadelere düzenli olarak fotoğrafçılığı öğretmişlerdir. Abdullah Biraderler ve aynı dönemde ün yapan Febüs Efendi'nin yanı sıra ilk Türk fotoğrafçıları arasına ünlü bir isim, Nikola Andriomenos'u da katmak gerekir. Abdullah Biraderler'in yanında, çıraklıktan yetişen Nikola, bir süre sonra bu atölyeyi satın alarak, kendi adına bir fotoğrafhane kurmuştur. Daha sonra padişah fotoğrafçısı olarak sarayda dersler vermiş, 1929 yılında ölünce yerini oğlu almış ve daha sonraki yıllarda, Beyazıt Meydanı'nda bulunan bu fotoğrafhane Foto Saray adıyla Beyoğlu'na taşınmıştır. En eski fotoğrafçılarımız arasında Abdullah Biraderler'in çıraklığından sonra büyük ün yapmış, Aşil Samancı'dır. Aşil Efendi ülkemizde ilk magazin fotoğrafçılığını başlatan kişidir. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın ünlü fotoğrafını çeken Aşil Efendi'dir. Türk fotoğrafçılığında 1900 yılına kadar "Foto Sabah" ile "Joailler"in de önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu atölyeden yetişen Yakop İskender, daha sonra Foto Sabah'ı devralarak, önemli fotoğrafçılarımız arasına girmiştir. Fotoğrafçılığı öğretmeyi amaçlayan ilk telif eser 1871 yılında yayınlanan Yüzbaşı Hüsnü Efendi'nin "Usül-ü Fotoğraf Risalesi"dir Anasayfaya Dön
 
 
  Bugün 8 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol